Sayfalar

Hugo – Hugo Cabret (2011)



Kitap : Zamanın Efendisi Hugo Cabret ve Buluşu
Yazar : Brian Selznick
Yayınevi : Artemis Yayınları
Basım Tarihi : 2012
Sayfa Sayısı : 544
Boyutları : 14x21 cm
.
Kitap link : http://www.idefix.com/
.
Book: The Invention of Hugo Cabret
Writer : Brian Selznick
Publisher : Scholastic Press; First Edition edition
Publish Date : 2007
Pages: 533
Dimensions : 8.5 x 5.3 x 1.8 inches
.
.
Konu:
Öksüz, Saat Tamircisi ve Hırsızı! İşlek Paris tren istasyonunun duvarları arasında yaşıyor Hugo. Hayatta kalması, sırlara ve kendini gizlemesine bağlı. Ama birdenbire yolu, bakımını yaptığı saatlerin dişlileri gibi, kitaplara meraklı, garip bir kızla ve tren istasyonunda oyuncakçı işleten umudu kırılmış yaşlı bir adamla kesişiyor. Böylece Hugo'nun gizemli hayatı ve en değerli sırları tehlikeye düşüyor. Esrarengiz bir resim, çok kıymetli bir defter, çalınmış bir anahtar, bir robot ve Hugo'nun ölmüş babasından kalan gizli bir mesaj bu karmaşık, hassas ve büyülü gizemin belkemiğini oluşturuyor....(Tanıtım Bülteninden)
.


Film : Hugo – Hugo Cabret (2011)
.
Yönetmen : Martin Scorsese
Senaryo : John Logan
.
Oyuncular : Jude Law - Hugo'nun Babası, Johnny Depp - M.Rouleau, Chloe Moretz – Isabelle, Emily Mortimer – Lisette, Michael Pitt, Ben Kingsley - Papa Georges, Christopher Lee - Monsieur Labisse, Sacha Baron Cohen - İstasyon İnspector, Ray Winstone, Richard Griffiths - Monsieur Frick, Helen Mccrory - Mama Jeanne, Michael Stuhlbarg - Rene Tabard, Asa Butterfield - Hugo Gabret, Catherine Balavage, Frances de la Tour – Emilie, Angus Barnett - Tiyatro Menejeri, Edmund Kingsley, Eric Moreau
.
Konu :
Hugo'nun büyülü hikayesi ise şöyle, 1930'larda Paris'te saat tamircisi babasıyla birlikte yaşayan ve saat tamirini babasından küçük yaşında öğrenen Hugo, babasının ölümüyle yapayalnız kalır. Hugo'dan babasına kalan tek hatıra, ölmeden önce bir müzenin çöplüğünden bulduğu ve tamir etmek için çaba sarfettiği automaton'dur. Sarhoş amcası ona tren istasyonundaki büyük saati ayarlamayı öğretir ve sonra kayıplara karışır. Artık Hugo o kocaman saatin içinde yaşamaktadır. Öksüz ve yetim olarak tek başına yaşadığı öğrenilirse yetimhaneye kapatılacaktır, oysa ki onun bu hayatta bir görevi vardır: Automaton'u tamir etmek! Bu yüzden tüm gün saklanarak yaşar, oradan buradan çörek aşırarak yaşamaya çalışır. Hugo, bir fare gibi tüm gün istasyonun duvarlarının aralarında, yeraltında, tünellerde, merdiven boşluklarında gezmekte, istasyonda ne olup bitiyorsa buradan gizlice seyretmektedir. Bir yandan automaton'unu tamir edebilmek için bir oyuncakçı dükkanından vida, pense gibi aletler aşırmaktadır. Bir gün dükkanın sahibi onu yakalar ve elinde ne var ne yok alır, bu gizemli kişi aslında kimdir, Hugo'nın autumaton'uyla ne gibi bir ilgisi vardır...
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder