Kitap : Birdy (Aşk, Savaş, Delilik ve 'Kuş' Olmak Üzerine)
Yazar : William Wharton
Yayınevi : Artemis Yayınları
Basım Tarihi : 2009
Sayfa Sayısı : 452
Boyutları : 14x20 cm
.
.
Book: Birdy
Writer : William Wharton
Publisher : Penguin Books Ltd
Publish Date : 1980
Page : 288
Dimensions : 19.6 x 13 x 2 cm
.
.
Konu:
Askeri bir hastanenin dört duvarı
arasında kapanmış oturuyor Birdy. Çıt çıkarmadan. Ama onun deli olduğunu
söylemek kimin haddine! Vasatın altı bir tip olan ordu psikiyatrı, hastasının
kendini kuş olarak kabul ettiğini hâlâ kavrayamadığı için, belki bu kopmuş vakayla
iletişim kurabilir diye hesap ederek Birdy'nin çocukluk arkadaşını devreye
sokuyor. Genç bir adamın önlenemez kaçma ihtiyacı, kuşlara ve uçmak merakına
odaklanan Birdy, espri, zekâ, gerilim, trajedi ve hasret dolu bir öykü
anlatıyor.
.
Film : Birdy (1984)
.
Yönetmen : Alan Parker
Senaryo : Jack Behr
.
Oyuncular : Matthew Modine – Birdy, Nicolas Cage - Çavuş
Al Columbato, John Harkins - Doktor Major Weiss, Sandy Baron - Bay Columbato, Karen
Young - Hannah Rourke, Bruno Kirby – Renaldi, Nancy Fish - Bayan Prevost, George
Buck – Walt, Dolores Sage - Birdynin annesi, Robert L. Ryan - Joe Sagessa
.
Konu :
Savaştan farklı yaralarla dönen iki çocukluk arkadaşının öyküsünü
anlatır Birdy…
Birinin yüzünü şarapnel parçası yemiş, diğerinin ise ruhu
yaralanmıştır.
Çocukluğundan beri kuşlara ilgi duyan, onlardan biri olup ‘Uçup
gitme’ özlemi içindeki Birdy askeri hastanedeki odasında dış dünyayla
ilişkisini kesmiş biçimde yatmakta, sadece odanın küçük penceresinden masmavi
gökyüzüne bakmakta ve hiç konuşmamaktadır. Çocukluğundan beri içe kapanık bir
tip olan genç adam, şimdi dış dünyayla her türlü iletişimi kesmiştir. Psikoloğu
derin bir ruhsal bunalım geçiren delikanlının sessizliğini bozmak amacıyla
gençlik yıllarındaki en yakın arkadaşı Al’dan yardım ister. Al da savaşta
yaralanan binlerce kişiden biridir ve yoksul mahallesindeki tek dostu “Birdy”i
umutsuzca gerçeğe döndürmeye çalışır.
Birdy bir savaş filmi değildir. Yönetmen Alan Parker geri dönüşlerle
savaş sahneleri sunsa da asıl meramı bu değil. Hatta gerçek bir savaş sonrası
filmi bile sayılamaz. Çünkü asıl önemli olan Matthew Modine’in bizim gördüğümüz
haldeki, ruhu yaralı, iletişimi kopuk, boynu bükük “kuş” hali değil; o noktaya
nasıl geldiği. Parker iki genç kahramanının arkadaşlıklarını sevgiyle anlattığı
gibi modern hayatta eksik olanları da anlatıyor. Cage’in yüzü harap olmuş,
bandajla saklıyor, Modine’in yara alan yeri ise ruhu… Zaten içe dönük bir
çocukken Vietnam’dan çevresiyle her türlü iletişimi kesmiş biri olarak
karşımıza çıkıyor.
Filmin en etkileyici yanı da Modine’in olağanüstü yansıttığı bu
iletişim eksikliği zaten. Alan Parker, William Wharton’un İkinci Dünya Savaşı
dönemini anlatan romanından Vietnam sonrasını anlatan bir film yapmış. Sözlerle
anlatılması ve konu özetine gidilmesi imkansız filmi benzersiz bir dostluğun
öyküsü olduğu kadar, savaşın yıkıcı etkileri üzerine de geniş bir parabol
oluşturuyor. Ve yalnız Alan Parker’ın en iyi filmi olmakla kalmıyor, olasılıkla
modern sinemanın da öncü ve yol gösterici yapıtlarından biri oluyor… (http://www.bodakedi.com/)
.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder