Sayfalar

Gösta Berling Efsanesi - Gösta Berling's Saga (1924)


Kitap : Mutluluğu Beklerken
Yazar : Selma Lagerlöf
Yayınevi : Altın Kitaplar
Basım Tarihi : 1969
Sayfa Sayısı : 271
Boyut: 13.5 x 19.5 cm
.
.
Book: Gösta Berling's Saga
Writer : Selma Lagerlöf
Publisher : BiblioBazaar
Publish Date : 2009
Pages: 322
Dimensions : 5.8 x 0.7 x 8.8 inches
.
.
Konu: Varmland, güneybatı İsveç'te Vanner Gölü ile Norveç sınırı arasında bir vilâyettir. Önceleri ıssız.
bir bölge olan burası, demir madeninin keşfedilmesi ile, on sekizinci asırda birdenbire hızlı bir ekonomik gelişme safhasına girdi. Her yerde, demir işleyen küçük fırınlar, ocaklar görüldü; insanlar kumara daldı, servet yaptı ve ihtiraslı bir zenginlik çağı başladı. Büyük demir imalâtçıları, misafirleri ile, eğlenceleri ile, köşk ve konaklarında lüks bir hayat sürmeğe başladılar. Bu yaygın hayat, Napoleon Harplerinden sonra ordunun terhis edilerek işsiz kalan eski subay­ların Varmland'a geldikleri zaman zirveye erişmişti. Geçirdikleri tecrübelerden, hâdiseleri anlatabilme yeteneklerinden ve içki masalarında arkadaşlık edebilmelerinden veya balolarda eşlik edebilme yetenek­lerinden ötürü Varmland'de iyi karşılandılar. Gösta Berling, bu tür insanlar ve parlak devrinde, Varmland'deki hayat hakkındadır.
Gösta Berling, ayyaşlığından ötürü unvanı geri alman bir kır papazıdır. Şimdi âvâre bir hayat sür­meğe başlamış ve bu sebeple köylüler kendisine «çılgın papaz» adını takmışlardır. Bu eski papaz, uçurumun dibine düştüğü ve artık intihardan başka çâre kalmadığını düşündüğü bir sırada Margareta Sam-zelius adında bir maden işleticisinin karısı ve bölge­nin en kuvvetli kadını tarafından kurtarılır. Kendisine özgü şefkatli ve kaba yolu ile, ona, yaşamak için ihtiyacı olan ümidi verir ve Ekeby'deki malikânesin­de hiç bir şey ödemeksizin yaşayan on iki centilmen emekli arasına onu da alır. Bu adamların hiç biri hayatta başarılı olamamıştır; fakat avcılık, kumar, mûsikî, kaba şaka, ve «şövalye ruhu» hakkında çok şeyler bilen bu insanlar, gayet canlı ve neşelidirler. Ekeby'de, hiç bir sorumluluk hissi duymaksızın yakarlar ise de, bu kötü ve zâlim bir hayat değildir; daha ziyade bir grup ateşli, haşarı gençlerin hayatını andırır.
Plân, anlaşıldığı şekilde hükmünü yürütmeğe başlar. Noel günü, emeklilerden biri sarhoş olur ve Margareta'nın, seneler önceki aşk hayatım anlatır. Kadının kocası ki bu Bununla beraber, Şeytan, Ekeby'de kötülük saçmaya ve misafirleri, cömert ev sahibeleri aleyhine kışkırtmaya hazırlanır. Seneler öncesi, Margareta'nın ebeveynleri, onu, sevdiği adamla değil de, Binbaşı Samzelius'la evlenmeğe mecbur bırakmışlardır. Kadın, bunun neticesinde, ailesinden acı bir şekilde kopmuştur. Bir defasında, annesi kendisini ziyaret ettiği zaman, Margareta, kadını içeri alırsa da sanki kendisini hiç tanımıyormuş gibi muamele eder. Anası bunun üzerine, kızını lanetler ve onun, Ekeby'de istenmeyen bir kimse olacağını söyler. Şimdi Şeytan, bu lanetin gerçekleşmesi için, hâdiseler üzerinde oynamaya başlar. Margareta'nın emeklilerine, kadının ruhunu kendisine sattığını ve bu pazarlığın yerine getirilmesi için, eğer kendisi kadına sahip çıkmazsa, her sene bir emeklinin öleceğini söyler. Emeklilere, sâdece öldürülmeleri için beslendiklerini anlatır ve emeklilere şu teklifi yapar Margareta'nın ruhunun kurtarılması için kadının, malını, emeklilere terk etmesi gerektir. Ve emekliler de, malikâneyi, tacirler gibi değil, centilmenler gibi yürüteceklerdir. Şayet onlardan herhangi biri, gelecek bir sene içinde mânâsız, kârlı veya erkeklikleriyle bağdaşmayan bir iş yaparlar ise, ceza olarak, on iki emeklinin ruhlarına el konacaktır. Mukavele, siyah bir kâğıt üzerine ya­zılıp kan ile imzalanır ve şeytan kaybolur.
Mesele hakkında hiç bir şey bilmez, Margareta'yı karda kışta dışarı atar. Kadının, şimdi, bu ıssız bölgede anasını aramak ve üzerindeki laneti kaldırması için yalvarmaktan başka bir çâresi kalmamıştır. Kocası, kanunî bir şekilde elinden çıkaramadığı malikâneyi, ızdırap ve kızgınlık içinde, on iki emekliye bırakarak terk eder karısını. En büyük zararı böylece malikâneye verdiğini düşünür. Adam, civarda, kendi evinde yaşamağa başlar. Malikâneyi, bir sene, coşkun bir neşe içindeki emekliler yürütür; yönetimi bozulur, madenler istihsal yapmaz ve servet böylece çarçur edilir. Mamafih, şeytan ile yaptıkları mukaveleye rağmen, bu on iki kişi hiç de kötü insanlar değillerdir. Onlar, hâlâ, neşeli, cömert ve düşün­cesiz hareket eden insanlardır ve donkişotvari aşırılığa kaçan bu tutumlarında kahramanlık unsurları da görülür.
Kitabın büyük bir kısmı, bu adamların, şiddet­liden hissiye kadar değişen hareketleri ile ilgilidir. Her emekliye, en azından bir bölüm ayrılır ise de, bu maceralardan çokları önemsizdir ve diğerlerinden tecrit edilmiştir. Hikâyenin ana ipliği, bu on iki kişi arasında en genci ve onların lideri Gösta Berling' in aşk maceralarını takip eder. Ebba Dohna adındaki bir kız ona âşık olur, fakat Gösta Berling'in eski bir papaz olduğunu öğrenince hayal kırıklığına uğrar. Çok dindar bir kız olduğundan, Gösta Berling'i bırakır ve bu kalb yarasından ölür. Anna Stjarnhök adındaki bir diğer kız da, civardaki Ferdinand Uggla adında bir genç ile nişanlıdır. Kız, nişanı bozmak istediği zaman, Gösta, bunu yapmaması için kızı ikna etme­ğe gittiğinde, John Alden gibi, kıza âşık olur, ve ikisi, kaçmak için bir plân hazırlar. Yolda, kurtlar, kızaklarına saldırır ve Berling ile Stjarnhök, Ferdinand Uggla'nın hâlâ sabırla nişanlısını beklediği bir hana sığınmak mecburiyetinde kalırlar. Gösta, hâdisenin bu şekilde tecelli etmesini, Allah'ın bir işareti olarak kabul eder ve Anna'yı reddeder; kız da uysal, bir tarzda nişanlısına gider. Üçüncü sevgili, Gösta'nm Ekeby'deki bir baloda kur yaptığı Marianne Sinclair adında zengin bir ailenin kızıdır. Babası, kızının, beş parasız bir emekliye âşık olmasından hiddetlenir ve içeri almaz. Ümitsizliğe düşen kız, bir kar yığını al­tında donarak intihar etmek ister; fakat Berling ve arkadaşları onu kurtarırlar. Marianne, kısa bir müddet sonra çiçek hastalığına yakalanır, güzelliği bozu­lur ve bozulmuş yüzü ile sevgilisine gitmektense, ba­rbasi ile barışır. Dördüncü ve en ciddî aşk Kontes Elizabeth Dohna ile olanıdır. Kadının kocası, önceleri, karısını derin bir aşkla sever. Fakat adamın annesi, oğlunun aklını çeler, karısının kendisi ile sâdece unvanı ve parası için evlendiğini ve Gösta'yı sevdiğini anlatır. Kont Henrik, evliliği bozar. Kontes, bir ara, Kont'tan olan çocuğu dünyaya gelene kadar âvâre , dolaşır. Çocuğunun meşru bir babası olması, kendisi ile evlenmesi için Gösta'ya yalvarır. Çocuğun kısa bir müddet sonra ölmesine rağmen, Gösta, kadınla evlenir ve bir dizi maceradan sonra, garip bir şekilde kendisine eş seçtiği bu kadınla yaşar.
Nihayet, sene sona erer, pazarlığın müddeti dolar, Margareta Samzelius Ekeby'ye döner. Kadın, anasını bulmuş, barışmış ve üzerindeki laneti kaldırtmıştır. Emekliler, onu şevkle karşılar ve son has­talığı sırasında Margareta'ya bakarlar. Vaadlerine sadık kalarak, malikâneyi yıkacak kadar tahrip etmişlerdir; fakat şimdi, fırınları ateşler, binaları tamir eder ve yaptıkları hasarı onarmağa çalışırlar. Samzelius ki artık çok ıslah olmuştur malikâneyi onlara bırakmak ister, fakat Gösta, katiyen razı olmaz. O, büyük bir zenginlik ve mesuliyetin iğvalarmı yüklenecek bir adam değildir. Hayatının son yıllarını kontesi ile birlikte basit bir kulübede geçirmeye, bir köylü gibi yaşamaya ve bayramlarda, köylülerin eğlenmeleri için keman çalmaya karar verir. Böylelikle, aklı başında ve faydalı bir insan; ve belki, bir kemancı olarak da, insanları, hâlâ neşelendirebileceğini umar. Kaynak: Gösta Berling Efsanesi - Selma Lagerlöf https://www.msxlabs.org/
.

Film : Gösta Berling Efsanesi - Gösta Berling's Saga (1924)
.
Yönetmen : Mauritz Stiller
Senaryo : Mauritz Stiller ,  Ragnar Hylten-Cavallius
.
Oyuncular : Lars Hanson - Gösta Berling, Sven Scholander – Sintram,
Ellen Hartman-Cederström - Märtha Dohna, Mona Mårtenson - Ebba Dohna, Torsten Hammarén - Henrik Dohna, Greta Garbo - Elizabeth Dohna, Gerda Lundequist - Majorskan; Margaretha Samzelius (as Gerda Lundeqvist), Jenny Hasselqvist - Marianne Sinclaire, Sixten Malmerfeldt - Melchior Sinclaire, Karin Swanström - Gustafva Sinclaire (as Karin Svanström), Oscar Byström         - Patron Julius, Hugo Rönnblad – Beerencreutz, Knut Lambert – Örneclou, Svend Kornbeck - Christian Bergh, Otto Elg-Lundberg – Samzelius, Hilda Forsslund - Modern (mother)
.
Konu : Rahip Gosta Berling uygunsuz yaşam tarzı nedeniyle işinden olur. Onu desteklemesi karşılığında zengin bir bayanı eğlendirmeye başlar. Çeşitli olayları takiben eski düşeş Dohna ile bir araya gelir. Birlikte hayata yeni baştan başlarlar.
.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder